Sanat eğitimi, çocuklara yorumlama, eleştirme ve görsel bilgiyi kullanmayı öğreten etkenlerin başında geliyor. Birçok uzman çocukların doğduğu andan itibaren 6 yaşına kadar olan süreçte sağlıklı bir gelişim yaşaması için sanatla ilişki halinde olması gerektiği ve ailelere bu konuda çok önemli görevler düştüğünü vurguluyor. Uzmanlar, çocuk ve sanat ilişkisinde önemli bir rol model olan ailelerin bu süreçte nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini ise 5 madde ile açıklıyor:
Renkleri kullanırken çocuklarınızı özgür bırakın: Psikolojik araştırmalar, resimler aracılığıyla çocukların düşünce, duygu, hayal gücü ve iradelerine ait özelliklerin ortaya çıktığını ve resimlerin çocukların aklına açılan bir çeşit ‘pencere’ olduğunu gösteriyor. Bu nedenle resim yaparken çocukların kullandıkları renkleri kısıtlamadan onları özgür bırakmak önem taşıyor.
Resim yaparken dijitali kullanmaktan kaçının: İsviçre Uygulamalı Bilimler ve Sanatlar Üniversitesi’nde görsel eğitim uzmanı olan Luigi Moro, görsel eğitimin çocukların zekâ ve sezgi yeteneklerini geliştirdiğini, estetik anlayışlarını ve zevklerini de keskinleştirdiğini belirtiyor. Moro’ya göre sanatın elle yapılması, dokunmatik ekranda parmak hareketleriyle yapılmasından çok daha önemli.
Çizimleri siz yapmayın: Ebeveynler örnek olması adına çocuklarına bir şeyler çizmeyi gösterdiği zaman bu durum çocuk için moral bozucu olabiliyor. Bunun yerine çocuğun yanında oturup onun çizimleriyle veya boyamalarıyla yakından ilgilendiğinizi göstermek çok daha motive edici bir etken oluyor.
Etrafın kirlenmesinden korkmayın: Çocukların özgürce denemeler yapabileceği ve ortalığı dilediği gibi dağıtabileceği bir alanı olması resim yapma hevesini tetikliyor.
Sanatını yargılamaktan kaçının: Çocuklara resmi nasıl yapacağını söylemekten ya da yarattığı eseri eleştirmekten kaçının. Onlara spesifik bir görsel çizmesini söylemek yerine farklı kalem ve kağıt türlerini kullanmaları veya renkleri birbiriyle karıştırmayı denemeleri için onları teşvik edin.
0 Yorum