Sigara içenlerde diş eti hastalığı görülme oranı, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla izlenmektedir. Diğer tütün ürünlerin de; diş eti ve çevre dokular üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğu bilinmelidir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Süheyla Kaya, açıkladı.
Periodontitis, mikroorganizmalar tarafından başlatılan, dişi kemiğe bağlayan liflerin ve dişe destek olan kemiğin yıkımına neden olan iltihaplı bir hastalıktır. Sigara, periodontitis için önemli risk faktörlerinden biridir. Hastalığın görülme olasılığını, yaygınlığını ve şiddetini etkiler.
Tedavi sürecini de olumsuz etkiliyor
Sigaranın diş eti hastalıklarının tedavisi (cerrahi, cerrahi olmayan ve implant çevresi tedavilerinde) üzerinde de yan etkileri bulunmaktadır. Sigaranın diş eti ve çevre dokuları üzerine etkisi paket kullanım yılı ile değerlendirilebilir. 1 paket yılı, 1 sene boyunca günde 1 paket sigara tüketimini işaret etmektedir. Sigaranın diş eti ve çevre dokularına ve bu dokuların hastalığı durumundaki tedavi sürecine etkisi; günde kaç adet kullanıldığı, ne kadar süredir kullanıldığı, bırakılmış ise kaç paket yılı kullanıldığı ve ne kadar süredir içilmediği gibi bilgiler ile değerlendirilebilir.
Uzun süre kullananlar risk altında!
Dişlerin fırçalanmaması ve ara yüzeylerinin temizlenmemesiyle oluşan mikrobiyal plak katmanının birikimine bağlı gelişen iltihap sonrası periodontal hastalık görülme oranı; sigara içenlerde, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla izlenmektedir. Önceden sigara kullanıp bırakanlarda, hiç içmeyenlere göre periodontitis görülme oranı 1.7 kat daha fazladır. Sigara kullanımının, miktara bağlı şiddetinin artmasına örnek olarak, yarım paket içen bireylerde periodontitis görülme kat sayısı 2.8 iken, 1.5 paket sigara içenlerde bu kat sayının 6 olarak tespit edilmiş olması gösterilebilir. Tüm popülasyonu nasıl etkilediği incelendiğinde ise periodontitisli hastaların yüzde 42'sini sigara içenlerin, yüzde 11'ini sigarayı bırakmış hastaların oluşturduğu görülmektedir. Uzun süre sigara kullanan yaşlı hastalarda, şiddetli periodontitis görülme olasılığı 3 kat daha fazla izlenirken, sigara kullanım yılı ile diş kayıplarının artış gösterdiği izlenmektedir. Genç bireylerde ise periodontitis görülme sıklığı sigara içenlerde, içmeyenlere göre yaklaşık 4 kat daha fazla görülmektedir. Puro, pipo, nargile gibi ürünlerin de diş eti ve çevre dokular üzerinden benzer ve/veya daha şiddetli etkiler oluşturduğu bilinmelidir.
Bırakmak için geç değil!
Sigarayı bırakanlarda risk; içenlere göre az, içmeyenlere göre daha çoktur ancak risk, sigara kullanmama süresinin artışına bağlı olarak düşer. Bu sebeple sigaranın bırakılması yönünde adım atılması; diş eti hastalıklarının şiddetinin azaltılması ve tedavinin daha olumlu sonuçlar ile gerçekleştirilebilmesinde büyük önem taşımaktadır. Sigaranın bırakılması ile ilgili ilk adım bireyin kendi iradesini kullanması olabilir. Bu mümkün değilse, birincil sağlık basamağı merkezlerindeki kısa süreli müdahaleler, sırayı alabilir. Bu yöntem de sigaranın bırakılmasında etkili olamıyorsa, profesyonel destekler alınmalıdır. Sigara bırakıldığında ağız içerisindeki mikroorganizmaların daha az patojenik hale dönüşmesi, diş eti damarlanmasının iyileşmesi ve immün yanıtın düzelmeye başlaması sıralanabilir. Sigara, periodontitis için bir risk faktörüdür. Sigara bıraktırma programları da bu sebeple periodontal tedavinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Diş eti hastalıklarının tedavisinde, sigaranın azaltılması/bırakılması en az diş eti tedavisinin klinik seansları kadar önem taşımaktadır.
0 Yorum