2021 yılında kamu görevlileri içinde uygulanacak gelir vergisi matrahları Resmi Gazete’de
yayımlandığını anımsatan Memur-Sen Antalya İl Başkanı Ünal Hisarkaya, “Görünen o ki; kamu
görevlilerinin, işçilerin, maaş ve ücret geliriyle geçinen dar ve sabit gelirlilerin %20’lik dilime girmesine
ve gelir kaybı yaşamasına, çözüm bulunması gereken sorun olarak bakılmıyor” dedi.
Memur-Sen Antalya İl Başkanı Üna Hisarkaya, “2021 yılı gelir vergisi matrahları yakın geçmişte olduğu
gibi sosyal adaletin göz ardı edildiği, farklı gelir grupları arasında adalet sağlama hassasiyetinin
hissedilmediği, matrahlar noktasında kamu yönetimi ve kamu maliyesi bürokrasisinin kurnazlığının
devam ettirildiği, gelir vergisinin maaş ve ücretleri eritme unsuruna dönüşme özelliğinin sona
erdirilmediği bakış açısıyla belirlenmiş ve vergide adalet sonucunu gerçekleştirmekten uzak kalmıştır”
şeklinde konuştu.
KURNAZLIKLA BELİRLENMİŞ
Başkan Hisarkaya, “2020 yılı enflasyonunun %15’i aşacağı, 2021 yılında da %10’dan düşük bir
enflasyon oluşmayacağı açık olmasına karşın, matrahlar daha düşük düzeyde (%9.11 yeniden
değerleme oranı gözetilerek) artırılmış ve kamu görevlilerinin maaş ve ücretinde düşüşe, gelirlerinde
kayba seyirci kalınmıştır. Gelir vergisinde yapılan matrah artışı “yüzdelik dilim oyunu” olarak
nitelendirdiğimiz kurnazlıkla belirlenmiş, dolaylı vergilerle kendisi için yeterince vergi yükü, kamu
maliyesi için de yeterli düzeyde vergi geliri oluşturmaktadır. Buna rağmen bir de gelir vergisi gibi
doğrudan gelir kalemiyle; kamu görevlilerinin gelirini azaltmanın, giderini artırmanın sosyal hukuk
devleti ilkesi ve gelir dağılımında adaleti sağlama göreviyle ilişkilendirilmesi elbette mümkün değildir”
açıklamasında bulundu.
EKMEĞE VE EMEĞE GÖZ DİKİLMEMELİ
Ünal Hisarkaya, “2021 yılı Gelir Vergisi Matrahları, asgari ücret düzeyinde maaş alanların bile %20’lik
dilime yıl içerisinde daha erken tabi olması sonucunu doğuracaktır. Asgari ücreti koruma ve asgari
ücretliye destek sağlama konusunda gösterilmesi gereken azami hassasiyet, gelir vergisi
düzenlemesiyle bir anlamda yok kabul edilmiştir. İşveren kesiminin, sermayenin; gelir vergisi
teşvikleri, KDV istisnaları, vergi muafiyetleri, sigorta prim teşvikleri gibi seçeneklerle doğrudan
vergiler bakımından koruma kalkanına sahip kılındığı, amortisman ve işletme sermayesi giderleriyle
vergi matrahlarında ve tahakkuk tutarlarında indirim imkanlarından yararlandığı gerçeği karşısında
asgari ücretten, kamu görevlilerinden, işçilerden %15’ten daha fazla vergi kesintisi yapmayı mümkün
kılan düzenleme adaletle, hak ve nesafetle bağdaştırılamaz. Vergi aflarının, ötelemelerinin,
taksitlendirmelerinin öznesi olma imkânı olmayan kamu görevlileri ve diğer sabit gelirlilerin
üzerindeki vergi yükünü, kamu yönetiminin de bu vergi yüküne dayalı adaletsizlik ithamı kaynaklı
manevi yükü sona erdirmenin yolu da, yöntemi de bellidir. Biz Memur-Sen olarak bunu yıllardır
söylüyoruz. Yakın dönemde Türkiye’nin gündemine giren, “Hukuk ve Ekonomik Reform”
çalışmalarının en önemli başlıklardan birisi gelir vergisi ve matrahları olmalı ve bu düzenlemeyi hayata
geçirmelidir. Sermayedarları teşvik ve muafiyetlerle zenginleştiren devlet, sabit gelirlinin ekmeğine,
emeğine göz dikmemeli” ifadelerine yer verdi.
0 Yorum