Üsküp Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) de katkılarıyla düzenlenen 18. Sonbahar Müzik Festivali'nde sahne almak üzere Makedonya’nın başkenti Üsküp’e gelen caz sanatçısı Elif Çağlar, çalışmaları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Uzun süren caz eğitiminin ardından yıllardır "kendi sesini bulmak" için caz müziği ile sevdiği diğer müzik türlerini harmanladığını söyleyen Çağlar, "Türkiye’de ilk defa bütün aranjmanlarını, söz ve müziklerini bir kadın müzisyeninin yazdığı ilk İngilizce albümü çıkardım. Bir Türk olarak hikayelerimizi böyle biraz daha evrensel anlaşılır kılmak adına, bütün dünyayla paylaşmak adına böyle bir yol seçtim." ifadelerini kullandı.
Daha önce Kosova’nın başkenti Priştine’deki Priştine Caz Festivali'nde birkaç kez sahne aldığını aktaran Çağlar, Kosova’daki havanın her zaman muhteşem olduğunu, müzikseverlerin kendilerine yoğun ilgi gösterdiğini anlattı.
"Müzik bir tutku"
Çağlar, "Bu konuda biraz çekingenliğimizi kırıp, biz de evrensel müzik yapıp, kendimizi de kimliğimizi de içine katıp buradayız diyebiliyoruz. Sesimizi çıkartabiliyoruz. Ben de caz konusunda Türkçe çalışmalarımın yanı sıra İngilizce parça ve bestelerle bu yolda ilerlemeyi hedefliyorum." dedi.
YEE’nin kültür alanındaki katkılarına da değinen Çağlar, "Bu tarz şeyler çok önemli, kültür sanat vasıtasıyla iki tarafta başka bir köprü kurmuş oluyor. Zaten burada Türk vatandaşları çok fazla var, ekstra bir bağlılık var Türkiye ile Makedonya arasında ama bunun da müzikle pekiştirilmesi çok kıymetli bir şey bence, umarım uzun seneler devam eder bu iş birlikleri." şeklinde konuştu.
Müziğin kendisi için hem hayatın içinden hem hayata bağlayan, bazen hayattan uzaklaştıran bazen de tam ortasına atan çok önemli bir güç, bir tutku olduğunu söyleyen Çağlar, "Müzik eşittir hayat." dedi.
0 Yorum