loader
AÇIKLANAMAYAN KISIRLIK GEBELİĞE ENGEL DEĞİL!

AÇIKLANAMAYAN KISIRLIK GEBELİĞE ENGEL DEĞİL!

İnfertilite olarak da tanımlanan kısırlık, tıbbi olarak belirli bir nedene bağlanamayınca, açıklanamayan kısırlık anlamına geliyor. Günümüzde çocuk sahibi olmak isteyen pek çok çiftin karşılaştığı bir sorun olan açıklanamayan kısırlık, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu’ya göre gebeliğe engel değil! Günümüzde artık açıklanamayan kısırlık için pek çok tedavi yöntemi mevcut.

Günümüzde sağlıksız beslenme, içki ve sigara kullanımı, stres veya çeşitli sağlık problemleri nedeniyle açıklanamayan kısırlığa rastlanabiliyor. Uzmanlara göre öncelikle kısırlığın nedenleri hem anne hem baba adayı için araştırılmalı. Bu amaçla problemin kaynağını bulabilmek için çeşitli tahliller, hormon testleri uygulanmalı. Fakat bazı durumlarda, düzenli cinsel ilişkiye girilmesine ve yapılan tüm testlerin normal sonuç vermesine karşın açıklanamayan kısırlık meydana gelebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu günümüzde açıklanamayan kısırlık için uyguladıkları tedavilerin büyük oranda başarı yakaladığının altını çiziyor.

Farklı tedavi yöntemleri mevcut!

Öncelikle tıbbi tedavi yöntemlerinden önce, anne-baba adaylarının daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesiyle ve cinsel ilişki yoluyla doğal gebelik beklenmeli. Gebelik şansının arttırılması için, aşılama yöntemleri ve yumurtlama tedavileri de oldukça önemli. Sperm ve yumurtanın birleşmesini kolaylaştıran aşılama yöntemi kolay ve ağrısız bir işlem olup, bu yöntemle gebelik şansı arttırılabilir. Ancak tüm bu işlemler sonuç vermediğinde, Prof. Dr. Recai Pabuçcu açıklanamayan kısırlığın tedavisi için en etkili yöntemin tüp bebek tedavisi olduğunu belirtiyor.

Pabuçcu, açıklanamayan kısırlık tedavilerinin kişiden kişiye göre değiştiğini ve en etkili sonuç için doktor hasta ilişkisinin önemli olduğunu da ekliyor.

 

Yaş önemli bir faktör

Açıklanamayan kısırlık için uygulanacak tedavi süreçlerinin seçilmesinde, baba adayının sperm analizinin doğru yapılması ve anne adayının yaşı da önemli bir etken haline geliyor. Anne adayının yaşı genç ise, sağlıklı beslenme, alkol ve sigaradan uzak durma ve düzenli egzersizlerle bir yıl boyunca doğal gebelik beklenir. Sperm analizinin doğru yapılması da bu süreçteki gebelik oranlarında oldukça etkilidir. Bir yılın sonunda anne adayının hamile kalmaması durumunda uygulanan yumurtlama tedavisi ve aşılama yöntemlerinde de anne adayının 35 yaşın altında olması başarı oranını artırıyor. Bu işlemlerden de sonuç alınmaz ise tüp bebek tedavisine başlanmalı. Ayrıca Prof. Dr. Recai Pabuçcu, anne adayının yaşının 35’ten fazla olması halinde yumurta rezervlerinin durumuna bakılmasını ve sonuca göre vakit kaybetmeden tüp bebek yöntemine başvurulmasını öneriyor.

Pabuçcu, açıklanamayan kısırlık tedavisi için her hastada farklı yollar izlediklerini ve bugün artık açıklanamayan kısırlığın hamileliğin önünde bir engel olmadığını, tedavilerin kişiye özel olduğunu ve pek çok tedavi yöntemi sayesinde çocuk sahibi olan çift sayısının oldukça fazla olduğunu belirtiyor.


Etiketler: sağlık bebek infertilite hamilelik gebelik kısırlık

Şimdi Paylaş

0 Yorum

Yorum Yap

CAPTCHA Image 

Benzer Haberler

YAKINLARI EN ÇOK BU HATALARI YAPIYOR:KANSER HASTASINA BU 7 YANLIŞ YAKLAŞIMDAN KAÇININ!

Günümüzde hızla artış gösteren kanser, doğrudan ve dolaylı olarak birçok insanı etkileyen bir hastalık. Ailede kanser hastasının olması, hasta yakınına alışılanın dışında roller ve sorumluluklar da yüklüyor. Kimi zaman yıpratıcı olan bu süreç, kişinin yakınları iç...

Hastalık Dönemlerinde Cilt Bakımı

Hastalık Dönemlerinde Cilt Bakımı


5 yıl önce Best Haber

Kış aylarında bağışıklık sistemimiz zayıflıyor ve çok daha hızlı ve sık aralıklarla hasta oluyoruz. Grip, nezle, soğuk algınlığı ve solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok sağlık problemine davetiye çıkaran bu mevsimin etkilerine doğrudan maruz kalan cildimizi kesinlikle ihmal etmemel...

YAPAY IŞIĞA MARUZ KALMAK VÜCUDUMUZUN BİYOLOJİK SAATİNİ BOZUYOR

Vücudunuz nasıl saat gibi çalışır?
Vücudumuzun bir saat gibi çalışmasında yediklerimiz, egzersiz sıklığımız ve ne kadar uyuduğumuz kadar, ne kadar uzun bir süre ışığa maruz kaldığımız da etkilidir. Madrid Murcia Üniversitesi Kronobiyoloji Laboratuvarı’ndan Prof. Dr. Angeles Rol ve Prof. ...